slâm Çevre Hukukunda Harem ve Himâ Kavramları Bağlamında Yeşil Alan, Milli Park, Koruluk ve Sit Alanıyla İlgili İlkeler. (Turkish)

Item request has been placed! ×
Item request cannot be made. ×
loading   Processing Request
  • Additional Information
    • Alternate Title:
      Declaration of Green Areas, National Parks, Protected Areas and Groves from Environmental Protection Practices in the Context of Urbanism in Islamic Environmental Law. (English)
    • Abstract:
      Today, civilized states protect the environment from various destructions with a number of legal sanctions. Some of the environmental protection applications are applications such as "green belt, protected area, national park". For the first time in history, a certain area surrounding Mecca, which was declared a forbidden zone by the Prophet Ibrahim (a.s.) in Mecca, was continued to be prohibited during the time of the Prophet (Pbuh). In addition, the Prophet included some areas around Taif and Medina in this scope and aimed to protect the construction, vegetation and animal life in these areas and imposed some limitations. In these areas, behaviors such as cutting down trees, weeding, hunting animals are prohibited. Those who violated these prohibitions were subject to certain financial sanctions, such as confiscation of their materials. Although these regions, which are expressed in terms of hima and harem, do not exactly comply with today's concepts of protected areas, national parks, groves, and forbidden zones, they all have the principle of protecting the environment. Of these two terms, harem (holy area) also means more worship; Himâ also has a more worldly meaning and means that the state allocates some areas for some purposes for some purposes. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
    • Abstract:
      Günümüzde uygar devletler, bir takım kanuni yaptırımlarla çevreyi çeşitli tahriplerden korumaktadırlar. Çevre koruma uygulamalarından bazıları da “yeşil kuşak, sit alanı, millî park” gibi uygulamalardır. Tarihte ilk defa Mekke’de Hz. İbrahim (a.s.) tarafından haram bölge ilân edilen Mekke’yi kuşatan belirli bir alan, Hz. Peygamber (s.a.s.) zamanında da yasaklığı devam ettirilmiştir. Buna ek olarak Hz. Peygamber, Tâif, Medine çevresindeki bazı alanları da bu kapsama alarak buralardaki yapılaşmanın, bitki örtüsünün ve hayvan hayatının korunmasını amaçlamış, birtakım sınırlandırmalar getirmiştir. Bu alanların ağacını kesmek, otunu yolmak, hayvanlarını avlamak gibi davranışlar yasaklanmıştır. Bu yasakları çiğneyenlere, malzemelerine el koyma gibi bazı maddî yaptırımlar uygulanmıştır. Himâ, harem terimleriyle ifade edilen bu bölgeler günümüzdeki sit alanı, milli park, koruluk, yasak bölge kavramlarına birebir tam uymasa da hepsinde çevreyi koruma esası vardır. Bu iki terimden haremde daha çok ibadet anlamı; himâ da daha çok dünyevî anlam hâkim olup devletin birtakım amaçlarla bazı alanları bazı amaçlar için tahsis etmesi demektir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
    • Abstract:
      Copyright of Turkey Journal of Theological Studies is the property of Turkey Journal of Theological Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)