İnfantlarda Sık Hışıltı Gelişimini Öngörmede Erken Yaşam Belirteçleri; Gizemli Bir Yolda Eski Dost, "Eozinofil" ile Devam Etmek.

Item request has been placed! ×
Item request cannot be made. ×
loading   Processing Request
  • Additional Information
    • Alternate Title:
      Early Life Markers to Predict the Risk for Frequent Wheezing in Infants; Going on a Mysterious Road with an Old Friend, "The Eosinophil".
    • Abstract:
      Objective: In most cases of asthma, wheezing symptoms start in early childhood. Although there are studies evaluating the factors that play a role in the development of childhood asthma, the predictive markers for frequent wheezing in early childhood are still unclear. The aim of our study was to investigate the relation between the wheezing episodes and the familial, prenatal, and postnatal risk factors, and the sensitivity of serum eosinophilic cationic protein (ECP) and eosinophil levels for predicting frequent wheezing. Materials and Methods: Fifty-seven children with acute wheezing and fifty healthy children aged between 1-36 months were included in the study. The children who had ≥ 3 episodes of wheezing in the next year after presentation were classified as the frequent wheezing group and those with fewer episodes were classified as the infrequent wheezing group. Administration of a comprehensive questionnaire about risk factors for wheezing; blood sampling for serum total IgE, ECP, eosinophil count, food and inhaled specific IgE levels and RSV/adenovirus serology; and skin prick tests were performed. Oral provocation tests were applied in cases of suspected food allergy. Results: Male gender (p=0.024), low socioeconomic level (p=0.046), initiation of milk formula (p=0.009) and eggs (p=0.018) before the fourth month, the presence of mold / humidity at home (p=0.023), eczema (p<0.001), and atopy (p=0.017) rates were significantly higher in the frequent wheezing group. The children with serum ECP levels ≥7.9 μg/L at enrollment had higher risk of frequent wheezing than those with serum ECP<7.9 μg/L (p=0.008). The sensitivity of ECP ≥7.9 μg/L for frequent wheezing was 75.9% and the specificity was 68.7%. Similarly, serum total IgE (≥154 IU/ml) and total eosinophil count (≥390 /mm3) were found to be significantly higher in infants in the frequent wheezing group than the other groups (p=0.049, p=0.019). The multivariate analysis showed that the risk of frequent wheezing was 6.6 fold higher in children with a serum ECP level ≥7.9 μg /L and 5.3 fold higher in the presence of RSV / Adenovirus infection (p=0.026, p=0.038, respectively). Conclusion: In conclusion, our study suggested that the increase in serum ECP levels and the presence of RSV / Adenovirus infection significantly increased the risk of frequent wheezing in children with acute wheezing attacks. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
    • Abstract:
      Amaç: Astımlı olguların birçoğunda hışıltı semptomu yaşamın ilk yıllarında başlar. Çocukluk çağında astım gelişiminde rol oynayan faktörleri değerlendiren çalışmalar olmasına rağmen, erken çocukluk döneminde sık hışıltı gelişimini öngören değerler hâlâ net değildir. Çalışmamızın amacı, hışıltı atakları ile ailesel, prenatal ve postnatal risk faktörleri arasındaki ilişkiyi ve serum eozinofilik katyonik protein (ECP) ve eozinofil düzeylerinin sık hışıltı ataklarını öngörmedeki duyarlılığını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, yaşları 1-36 ay arasında değişen ve akut hışıltı atağı ile başvuran 57 çocuk ve 50 sağlam çocuk alındı. Başvurudan sonraki bir yıllık sürede ≥3 akut hışıltı atağı geçiren çocuklar sık hışıltı grubu, daha az sayıda atak geçirenler seyrek hışıltı grubu olarak tanımlandı. Hışıltı risk faktörlerini ayrıntılı sorgulayan anket formu dolduruldu. Tüm hastalardan serum total IgE, ECP, eozinofil sayısı, besin ve inhalan spesifik IgE düzeyleri ve RSV/ adenovirus serolojisi için kan örnekleri alındı, deri prik testi yapıldı. Öyküde besin allerjisi şüphesi olan olgularda besin provokasyon testleri uygulandı. (p=0.009) ve yumurta (p=0.018) başlanması, evde küf/nem varlığı (p=0.023), egzema (p<0.001) ve atopi (p=0.017) anlamlı düzeyde yüksek saptandı. Başvuru anında serum ECP düzeyi ≥7.9 µg/L olan çocuklarda sık hışıltı riski, serum ECP değeri <7.9 µg/L olanlara göre daha yüksek bulundu (p=0.008). Serum ECP düzeyi ≥7.9 μg/L olanlarda sık hışıltı gelişimi için duyarlılık %75.9, özgüllük ise %68.7'ydi. Benzer şekilde serum total IgE (≥154 IU/ml) ve total eozinofil sayısı yüksekliği (≥ 390/mm3) sık hışıltı grubundaki infantlarda diğer gruplara göre anlamlı düzeyde daha yüksek saptandı (p=0.049, p=0.019). Lojistik regresyon analizinde sık hışıltı atağı geçirme riskini, serum ECP düzeyinin ≥7.9 μg/L olmasının 6.6 kat, RSV/Adenovirüs infeksiyon varlığının ise 5.3 kat arttırdığı saptandı (sırasıyla p=0.026, p=0.038). Sonuç: Çalışmamız, akut hışıltı atağı ile başvuran çocuklarda serum ECP düzeyi yüksekliği ve RSV/Adenovirüs infeksiyonu varlığının sık hışıltı atağı geçirme riskini anlamlı derecede arttırdığını göstermiştir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
    • Abstract:
      Copyright of Asthma Allergy Immunology / Astim Allerji Immunoloji is the property of Turkish National Society of Allergy & Clinical Immunology and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)