The attitudes of Urologists and Gynecologists about overactive bladder and treatment of it in Turkey: A questionnaire survey.

Item request has been placed! ×
Item request cannot be made. ×
loading   Processing Request
  • Additional Information
    • Alternate Title:
      Türkiye'deki ürolog ve jinekologların aşırı aktif mesane ve tedavisi hakkındaki yaklaşımları: anket çalışması. (Turkish)
    • Subject Terms:
    • Abstract:
      Objective: We aimed to review the approaches of urologist and gynecologist in the management of overactive bladder (OAB). Material and methods: A questionnaire consisting of 12 items were answered by 375 urologist and 46 gynecologist. The differences between frequency of encountering OAB, their viewpoints concerning conservative treatment, and their experience related to anticholinergic drug use and the management of refractory OAB were compared. Results: The majority of the urologists, and gynecologists responded to the question "How often do you encounter OAB patients in your daily practice?" as 'in 10-25, and 50% of our patients', respectively (<0.001). The most common complaint consulted to urologists, and gynecologists were urge incontinence (51.1% vs. 64.8). The frequency of using questionnaire and voiding diary was similar in both specialties (23.9% vs. 25.1%, p=0.892). It was observed that 38.6% of the urologists, and 50% of the gynecologists had recommended conservative treatment as a first-line treatment of overactive bladder (p=0.049). The low sociocultural level was the most important obstacle confronting application of conservative treatment methods (54.3% vs. 37%, p=0.012). The survey participants indicated that the most important factor which affected their decision to select an anticholinergic agent as the first-line treatment of overactive bladder was higher effectiveness of these drugs (urologists; 55.7%, and gynecologists 64%, p=0.371). The patients who started to receive anticholinergic drugs most frequently complained both to their urologists, and/or gynecologists about dry mouth (76.3 vs. 74.5%). Based on the responses of the urologists, and gynecologists, the most frequent reason of anticholinergic drug withdrawal was patients' inability to tolerate side effects of these drugs (48% vs. 47.8%, p=0.697). The participants indicated that in case of unsatisfactory response to one anticholinergic agent, swithching rate to another anticholinergic drug was 56.9% among urologists vs. 59.6%, among gynecologists. In addition, 36.9% of urologists and 38.5% of gynecologists recommended another pharmaceutical form of the drug with a higher dose to their patients (p=0.279). Similar number of physicians indicated that the prescribed anticholinergic drug should be continued for at least 3 months and in case of unresponsiveness patient could be considered refractory. Majority of urologists (68.8%), and gynecologists (56.5%) chose to perform urodynamic tests in patients who are unresponsive to anticholinergic treatment, (p=0.093). Conclusion: The attitudes of urologist and gynecologist for diagnosis and treatment of OAB are mostly correlating with current guideline practices with few exceptions. Urologists tend to use bladder diaries or questionnaires less frequently whereas, gynecologists refer to urodynamic studies in patients with refractory OAB less than the urologists do. However, irrespective of the clinical speciality, conservative treatment modalities are rarely administered. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
    • Abstract:
      Amaç: Bu çalışmada aşırı aktif mesanenin (AAM) yönetiminde ürolog ve jinekologların yaklaşımlarını gözden geçirmeyi amaçladık. Gereç ve yöntemler: On iki sorudan oluşan bir anket 375 ürolog ve 46 jinekolog tarafından cevaplandırıldı. AAM hastalarıyla karşılaşma sıklığı, konservatif tedavi hakkındaki görüşleri, antikolinerjik kullanımı ve refrakter AAM ile ilgili deneyimleri karşılaştırıldı. Bulgular: "Günlük pratiğinizde ne sıklıkla AAM hastalarıyla karşılaşıyorsunuz?" sorusuna ürologlar %10-25 jinekologlar %50 cevabını verdi (<0,001). En sık karşılaşılan şikayet ürologlar tarafından %51,1 ve jinekologlar tarafından %64,8 oranla sıkışma hissi olarak bildirildi. Sorgulama formu ve mesane günlüğü kullanım oranları her iki bölüm arasında benzer bulundu (%23,9 ile %25,1, p=0,892). Ürologların %38,6'sı ve jinekologların %50'sinin tedavide ilk basamak olarak konservatif tedavileri önerdiği gözlendi (p=0,049). Konservatif tedavileri uygulamada en büyük güçlüğün hastaların sosyo kültürel seviyelerinin düşük olması olarak bildirildi (%54,3'e karşı %37, p=0,012). Ürologların %55,7'si ve jinekologların %64'ü antikolinerjik seçiminde en önemli faktörün yüksek etkinlik olduğunu belirttiler (p=0,371). Antikolinerjiklerin en sık gözlenen yan etkisinin ağız kuruluğu olduğu bildirildi (%76,3 ile %74,5). Antikolinerjiklerin en sık bırakılma nedeninin hastaların yan etkileri tolere edememeleri olduğu bildirildi (%48 ile %47,8, p=0,697). İlk antiko-linerjiğe yeterli cevap alınamadığı takdirde değişik bir molekülün denenmesi ürologların %56,9'u jinekologların %59,6'sı tarafından yanıtlandı ve yüksek doz uygulaması ise ürologların %36,9'sı ve jinekologların ise %38,5'i tarafından tercih edilmekteydi (p=0,279). Refrakter AAM tanısı için en az 3 ay boyunca ilaç kullanılması gerekliliği her iki uzmanlık dalı hekimleri tarafından benzer oranda yanıtlandı. Antikolinerjik tedaviye yanıtsız olgularda ürologların %68'i ve jinekologların %56,5'i ürodinamik inceleme planlanması gerekliliğini bildirdi (p=0,093). Sonuç: Ürologların ve jinekologların AAM konusundaki yaklaşımları bir kaç istisna dışında güncel kılavuzları yansıtmaktadır. Ürologlar mesane günlüğü ve sorulama formlarını daha az uygularken, jinekologlar ise refrakter AAM de ürodinamiyi daha az tercih etmektedir. Her iki uzmanlık dalında da konservatif tedaviler hastaların düşük sosyo-kültürel seviyelerine bağlı olarak göz ardı edilmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
    • Abstract:
      Copyright of Turkish Journal of Urology is the property of Turkish Association of Urology and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)